Yazı İşleri / Deren / On Yedi


Babamın bir arkadaşı, babasının ayakkabı tamir atölyesini almış, ayakkabı imalathanesi haline getirmiş, kurduğu işten küçük bir servet yapmış, zamanı geldiğine karar verince de işin başına kızını getirip köşesine çekilmişti.

Adamın kızı zaten bir süredir babasıyla beraber çalışıyordu. İşlerin yolunda gitmemesi için bir neden göremiyorlardı fakat üç-dört hafta gibi kısa bir zaman içinde, Melih faktörünü göz ardı ettikleri ortaya çıktı.

Tomris Hanım'ın bizi, çalışanlardan birinin aile şirketine patron olduğu nerede görülmüş arkadaşlar, diyerek yüzleştirdiği gerçek, belli ki Melih'in semtine uğramamıştı. Babamın arkadaşının on yıllar önce işe aldığı, yetiştirdiği, fazlasıyla sorumluluk, yetki ve para verdiği çalışanı Melih, doğrudan, patronluk benim hakkım, demiyordu da, bu kız daha yumurtadan yeni çıktı, onu işin başına getirmek çok büyük hata, şirketi batıracaksınız, hayır hayır, siz baba kız şirketi batırmak istiyorsunuz, diyordu.

Babamın arkadaşı, kulağıma geliyor, diye anlatmıştı. Melih orada burada, adam bunamış, diyordu. Kaç yıllık emeğim var, şirketi onlara yedirmem, diyordu. Hatta adamcağız için, ne hırslı adammış, pes doğrusu diyecek kadar ileri gidiyordu. Güvenilir olmayan kaynaklardan, ateşle oynuyorlar, bütün ailenin ciğerini biliyorum, hepsini bir lafımla iki paralık ederim, dediği bilgisi bile gelmişti.

Babamın arkadaşı, kendi ayrılmak istemediği sürece ben ona yol veremem, bunca yıllık emeği var, dedikçe, Melih, bunca yıllık patronu hakkında ağzına geleni söylemeye devam ediyordu.

Oysa, Ortaçağ'da Avrupalı hükümdarların, iktidarlarını sağlamlaştırmak ve yaymak için evlilik müessesesinden faydalandıklarını zamanında dikkate almış olsaydı...


önceki / GERİ / sonraki