Kötü Çeviri *

"Seninle açık konuşacağım; darılmaca gücenmece yok. Bu kitabı çeviren, okuduğunu hiç anlamamış. İçeriği anlamadığı için sözlüğe bakıp sözcüğe yakıştırdığı bir karşılığı rastgele seçmiş. Bağlaçları yerleştirmeyi beceremediği için yan cümleler tezat ve ikilem yaratıyor. Tümleç kullanımı o kadar hatalı ki neredeyse her paragrafta tamamen anlamsız bir cümle var. Bu kitabı bu haliyle basabilirsin. Belki yurtdışındaki satış rüzgârını arkana alıp çok satan yapmayı da başarırsın. Ama bu kitap bu haliyle aslının dörtte üçünü kaybetmiş durumda. Olay anlaşılıyor; dörtte bir de buradan geliyor. Dörtte üçün dağılımı şöyle: Bir; anlamsız cümleler felsefi çıkarımların sonuca ulaşmasını engelliyor. İki; sözcük seçimindeki yetersizlik yüzünden betimlemeler estetik bir derinlik kazanamıyor. Üç; çevirinin tamamını tehdit eden anlamsızlık anlatıcıya karşı güven duymayı imkânsızlaştırdığı için içsesin usavurumları ikna edici olamıyor."

"... Ne teklif ediyorsun?"

"Ben sana bir şey teklif etmiyorum. Sen bana on bin dolar teklif ediyorsun. Ben de bu kitabı adam ediyorum."