Yazı İşleri / Çiytepe / Yirmi Bir


Hesabı ödeyip kalktık. Kol kola girip vitrin gezmeye karar verdiğimiz için şehir merkezine indik. Hava pusluydu ve ısırıyordu.

Neşe Abla iki sene önce Almanya'dan aldığı kırmızı anorağını giymişti. Bu Almanlarda hiç akıl yoktu; kırmızıyı 10 kuruş fazlaya satacaklarına, koyu renkli modellerin yarı fiyatına indirmişlerdi. Benim üzerimde, geçen kış Paydık'tan aldığım diz hizasında, siyah bir manto vardı; gene bir gezi yazısı için gitmiştim ve böyle soğuk görmemiştim.

Daracık bir vitrinde, sarı göbekli mavi çiçeklerle süslenmiş, upuzun sarı kurdeleli, geniş kenarlıklı pembe bir şapka gördük. Neşe Abla’yı çeke çeke dükkâna soktum.

Çıktığımızda, geniş kenarlıklı pembe şapka kafamdaydı ve uzun sarı kurdelesi rüzgârda uçuşuyordu. Neşe Abla’ya da, cam göbeği renginde, çan biçiminde bir şapka almıştım; onunkinde bir kuş yuvası, anne kuş ve iki yumurta vardı.

“Seninki daha güzel,” dedim kıskançlıkla.
“Şansına küs,” dedi Neşe Abla, “bana daha çok yakıştı.”

Tekrar kol kola girdik ve Çiytepe sokaklarında dolaşmaya devam ettik.

“Neden bunu İstanbul'da da yapmıyoruz,” dedim.
“Kılıksız bir şekilde amaçsızca dolaşmayı mı kastediyorsun,” dedi Neşe Abla, “farkındaysan cevap sorunun içinde.”
“Hile yapıyorsun,” dedim, “ben, şu anda yaşadığımız deneyimi sözcüklere indirgemeden, bunu yapmak, diye tarif ediyorum; sense bu deneyimi, içerdiği bileşenlerden sadece iki tanesini kullanarak tarif ediyorsun. Bu neye benziyor biliyor musun…”
“Bilmiyorum ve bilmek istediğimi sanmıyorum.”
“Olsun, zaten retorik bir soruydu, ya da ağız alışkanlığı, neyse; şuna benziyor: Paylaştığımız deneyim, bir elektron olsun; yani herhangi bir eksende, iki spinden biriyle döndüğünü biliyoruz. Elektronun hangi eksende hangi spinle döndüğünü bilmiyoruz. Onunla ilgili tanımamız ancak şöyle olabilir – elektron, farklı eksenlerde iki farklı spinle dönüyor. Elektronun bu deneyimini tanımlamaya kalkarsak, onu ölçmüş oluruz ve o da bize sahip olduğu yüzlerden sadece bir tanesini gösterir. Şu anda yaptığımız aslında kılıksız bir şekilde amaçsızca dolanmak dışında başka tanımları da içeren bir deneyim; sen onu tanımlayınca o da bize sadece o yüzünü gösteriyor.”

“Gel şurada sana bir çay ısmarlayayım.”


önceki / GERİ / sonraki